caytarifleri

Limonlu Çay Târifi

Bismillahirrahmanirrahim 

Son bahar aylarında olduğumuz için , gribe yakalanmamak adına , şifa niyetine ve sahip olduğu besin öğelerinden istifâde edebilmek  , hem de her gün bal yiyen tiksinir dedikleri gibi , her gün aynı çayı yapmaktan ise , her gün farklı bir lezzet almak adına bu çok bilinmeyen çay târifimizi sizinle paylaşıyorum.

Limon bu sene çok ucuz... kilosu üç lira. Almanya'da tanesinin 5 lira olduğunu bilirsek sanırım Allah'a olan şükrümüz artar.

Limon sahip olduğu vitaminler  ( özellikle C ) mineraller ve besin değerleri açısından bulunmaz bir nîmettir. Bu nîmet ülkemizde Allah'tan bolca yetiştiriliyor. Bu vatanı bize mîras bırakan ecdâdımızın ruhlarına El Fâtiha. 

Bu girizgâhtan sonra az önce ( çok şükür ) içtiğim limon çayının târifine geçiyorum.

Evelâ küçük boy çaydanlığımıza musluk suyu çekip ocağımızın ufak gözüne altını açarak koyuyoruz.

Sonra temizlenmiş porselen demliğimizin hacmi ile ölçerek , temiz su kaynattığımız çaydanlığımıza şişe suyumuzu koyuyoruz ve kaynayan kadar bir taraftan da iç malzemeyi hazırlıyoruz.

100 lük karton kutu içinde satılan kağıt çay filtremizin içine ithal seylan OPA cinsi çayımızdan bir litrelik demlik ve tek kişilik içim için iki buçuk yemek kaşığı çayımızı koyuyor ve filtremizin ağzını bağlıyoruz.

Diğer taraftan da , bir adet limonumuzu alıp , elma soyar gibi kabuğunu soyuyoruz. Öyle ki içindeki açık sarı parlak kısmı görmeliyiz. Çünkü elmada , armutta , ayvada bu olmaz ancak limon da kabuk tadı acılaştırır. 

Limonumuzu soyduktan sonra , ortadan ikiye kesip demliğimizin dibine yerleştiriyoruz. Bu arada suyumuz kaynadı ise , filtremizi de demliğe bırakıp üstüne sıcak suyu çekiyoruz. Tabi ben bir litre dedim ancak suyu 800 ml kaynatmakta fayda var çünkü limon ve çay için de yer kalmalı. Ve üstüne bir miktar zemzem suyu ekliyorum çok güzel oluyor. 

Küçük gözde yüksek ateşte tam on dakîka sonra çayımız hazır ve her bir bardak aldıktan sonra , o bardak kadar üzerine temiz soğuk şişe suyu çekiyoruz. Tâki çay çok açık renkli tatsız olmayana kadar. Tabi bu tek kişi için böyle. Eğer bir litrelik demlikten iki üç kişi nemalanacak ise , her içimden sonra o mikdar su çekilir ise çay dem vermez. Bunlar tecrübe ile olur.Âfiyet olsun.


Şunu da eklemek isterim ki bazı insanlar çaya limon sıkar.  Bu çayı acılaştırır ve daha pahalı bir yol ve çayın rengini de bozar. Bizim târifimizde , limon çaya özelliklerini peyderpey bırakıyor ve tadını güzeleştiriyor ancak rengini ve tadını bozmuyor. 

Şunu da eklemek isterim ki bâzı câhil ve cimri insanlar , hâlâ çayı kağıt filtre olmadan hazırlıyorlar. Bu yol su kaynaklarını kirlettiği gibi demliğin temizliğini de zorlaştırıyor. Daha çok su zaman ve para isrâfı. Aslında bunların çayı daha pahalıya geliyor. Bir de en önemli besin olan suyu temizlik adına isrâf ediyorlar. 

Çelik veya uzun süre kullanılan tülbent filtreler de bir mikdar iş görse de bu işin en temizi tek kullanımlık kullan at kağıt çay filtresi. Düşünenlere Allah Hidayet eylesin. Filtreli sigaraya benzetiyorum. Önceden sigara da filtresiz idi. Sonra aklını kullananlar filtreye îcad ettiler. Hoş filtreleri sentetik. Pamuk değil. 

Velhâsıl tekrar âfiyet şeker olsun.

Bizleri de duâlarınızda unutmayınız.

Saygılar...





















Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol